Michel de Montaigne

"The art of dining well is no slight art, the pleasure not a slight pleasure"

EXPO 2016 ANTALYA


Türkiye ve dolayısıyla da Antalya’nın uluslar arası arenada tanıtımına çok büyük destek sağlayacak EXPO 2016 Fuarı Antalya’da gerçekleştirilecek. Ülkemizin süs bitkileri sektörüne büyük ivme kazandıracak olan fuar, 90 hektarlık alanda kurulacak ve yaklaşık 100 ülkenin katılacağı fuara 8 milyon turistin ziyaret etmesi bekleniyor.

Söz konusu fuar çerçevesinde, AIPH (Uluslararası Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği) Başkanı Doeke Faber ve Genel Sekreter Sjaak Langeslag, gelişmeleri yerinde incelemek ve yetkililerle temasta bulunmak üzere 10-13 Aralık 2009 tarihleri arasında Antalya’yı ziyaret ettiler.

12 Aralık 2009 günü Seraser Fine Dining Restaurant, Antalya Milletvekili Sn.Sadık Badak, Mr.Doeke Faber, Mr. Sjaak Langeslag, ATSO, Antalya Ticaret Borsası ve Antalya İhracatçılar Birliği yetkilileri ve diğer seçkin davetlilerin katıldığı öğle yemeğine ev sahipliği yaptı. Samimi ve sıcak bir ortamda gerçekleşen yemekte konuklar, Seraser Fine Dining Restaurant’ ın büyüleyici atmosferinde ve piyanonun yumuşak ezgileri eşliğinde bir yandan eşsiz yemeklerini tadarken bir yandan da Antalya’mıza kazandırılmış olan EXPO 2016 fuarının haklı gururunu yaşadılar.

Seraser Fine Dining Restaurant ve Tuvana Hotel olarak bizler de Türkiye ve Antalya tanıtımına çok büyük katkılar sağlayacak olan EXPO 2016 Fuarı’ı ile ilgili bu ilk temaslara ev sahipliği yapmanın mutluluğu içerisindeydik.

EXPO 2016 ANTALYA HAKKINDA GENEL BİLGİ:

EXPO, “Uluslararası Sergi’nin kısaltılmasıdır. Expo, ülkelerin önceden belirlenen bir ortak tema çerçevesinde kendilerini diğer ülkelerin insanlarına tanıtmaya çalıştıkları bir dünya sergisidir.
“Uluslararası Sergi” denilen Expo’lar, BIE (Bureu International des Expositions) adındaki Uluslararası kuruluş tarafından organize edilmektedir. BIE bünyesinde şu anda 155 ülke yer almaktadır.

152 yıldır yapılan expo’lar, bu güne kadar toplam 64 kez gerçekleştirilmiş ve yapıldığı kentleri birer marka haline getirmiş, kenti daha yaşanır kılmış ve insanların yaşam düzeyini yükseltmiştir.

Dünyanın en büyük sosyal organizasyonu olma özelliğini taşıyan Uluslararası Expo’lar 90-180 gün açık kalmaktadır. Bu süre içerisinde, sadece expo’nun düzenlendiği kent değil, bölge hatta ülke olumlu şekilde etkilenmektedir.

Bu sergiler bu güne dek yapıldıkları tüm kentleri köklü bir şekilde dönüştürdükleri gibi, bu kentlere görkemli anıtsal yapılarda kazandırmışlardır. Paris’te Eyfel Kulesi, Brüksel’de Atomium, Londra’da Kristal Palace, Lizbon’da Vasco de Gama köprüsü bu yapı örneklerinden bazılarıdır.

Alem Dergisi Seraser'i Sayfalarına Taşıdı

Seraser Fine Dining Restaurant, 25 Kasım 2009 tarihli Alem Dergisi tarafından yeme içme konusunda Antalyadaki tek nokta olarak tavsiye edildi.

Alem Dergisi Seraser Restaurant'ı okuyucularıyla şu şekilde tanıştırdı; Antalya'nın en güzel yerinde yani Kaleiçi'nde tarihi dokuyla örtüşen exclusive bir mekan. A+ hizmet kalitesini hedefleyen ve gurmelerin damak tadına uygun lezzetler sunan Seraser, BBC Televizyonu'ndan Conde Nast Traveller dergisine kadar dünyaca ünlü pek çok yayına konu olmuş çok yeni ve çok ünlü bir mekan. Tuvana Butik Hotel'in içinde hizmet veren Seraser Fine Dining Restaurant, enternasyonal mutfağı geleneksel motiflerle harmanlayarak sizleri kusursuz bir lezzet deneyimini paylaşmaya davet ediyor. Dünya şaraplarından bonkörce; ama lezzetlerin arasından daha titzlikle yapılan bir seçimin benzersiz sunumu. Bu ziyafetin birçok ana ürünü de Seraser mutfağında üretiliyor; bir benzeri yapılabilir, ama Seraser mutfağını unutmanıza yetmez.

Bir Kaleiçi Markası SERASER - Sabah Gazetesi

Sabah Gazetesi 25 Kasım 2009 tarihli Akdeniz'in markaları bölümünde, Seraser Fine Dining Restaurant'e yer verdi. Sabah gazetesi Seraser'i sadece Antalya'da değil, tüm Türkiye'de lezzetin adresi olmaya aday bir nokta olarak lanse etti. Seraser Restaurant'ın ince detayların özenle biraraya getirilmesi sonucu oluşmuş bir gurme noktası olduğunu okuyucularıyla paylaşan Talat Öztuzsuz, Seraser'in inovatif sunumu olan rakı kokteyllerinden ve Yeditepe Üniversitesi mezunu şeflerinden de övgüyle bahsediyor. Sabah Gazetesi etlerin 28 gün dinlendirilerek özel klimatizasyon aşamasından sonra sunulduğu Seraser Restaurant'ın internet üzerinde yoğunlaşılan interaktif reklam anlayışını ise "yeni nesil pazarlama" olarak detaylandırdı.

Bayram'da Jazz Geceleri

Antalya'nın ilk ve tek "Fine Dine" restoranı olma özelliğini taşıyan Seraser Restaurant, bayramda sizleri akustik jazz performansları eşliğinde, masalsı sofralara davet ediyor. Burçin Ünal'a, kontrbassı ile Bahtiyar Taş ve piyanosuyla Savaş Aslan eşlik ediyor. 25-27 ve 28 Kasım günleri saat 20:00'da gerçekleşecek olan performansta klasik ve popüler jazz eserlerine yer verilecek. Bu performans, Seraser Fine Dining Restaurant ambiansıyla farklı bir boyut kazanacak. Seraser Restaurant ekibi olarak sizlere sesleniyoruz; "Lezzetin yeni sınırlarını çizdik. Şimdi kusursuz bir bayram yaşatıJAZZ!.."

Seraser Fine Dining Restaurant Skalite 2009 Ödüllerinde Aday Gösterildi...

Skal, dünya turizm liderlerinin küresel turizmi ve arkadaşlığı yaymaya çalıştığı profesyonel bir kuruluştur. Bünyesinde, uluslar arası seyahat ve turizm endüstrisindeki tüm sektörleri toplaması bakımından da dünyada tektir. Turizmin üst düzey yöneticileri olan üyeleri yerel, ulusal ve uluslar arası platformlarda buluşurlar ve turizmin gündeminde bulunan belli başlı konuları tartışırlar.
Bu üst düzey yöneticiler tarafından her yıl verilen Skal ödüllerine bu yıl, Tuvana Hotel butik otel segmentinde ve Seraser Fine Dining Restaurant ise turizme katkıda bulunan restoranlar segmentinde aday gösterildi.
Dünyanın en büyük SKAL Kulübü olan Skal International İstanbul'un organizasyonda gerçekleşen SKALİTE 2009 ödülleri için aday belirleme süreci dün gece 00.00'da sona erdi. Türk turizminin kanaat önderleri olan TurizmdeBuSabah okurlarının yoğun ilgisi ve oyları ile belirlenen adaylar, 18 Kasım Çarşamba günü Skal Türkiye üyeleri tarafından oylanacak.

Seraser'de Jazz Günleri Devam Ediyor...

Seraser Fine Dining Restaurant’da Jazz günleri devam ediyor… Jazz konusunda sesiyle yarattığı harikalarla Türkiye çapında markalaşmış Burçin Ünal’a, piyanoda Savaş Aslan ve Kontrbasta Bahtiyar Taş eşlik ediyor. Sadece Jazz klasiklerinin değil, aynı zamanda popüler klasiklerin yer verileceği bu benzersiz performanslar kaçırılmamalı…

Tarih: 18.11.2009 Çarşamba
Saat : 20:00
Müzisyenler: Burçin Ünal / Vocal - Vokal, Savaş Aslan/ Piano - Piyano, Bahtiyar Taş/ Double Bass - Kontrbas

Seraser'de IBM Yemeği

Seraser Fine Dining Restaurant 09 Kasım 2009 tarihinde, IBM genel müdürleri yemeğine ev sahipliği yaptı. Mardan Palace'da kalan ve dünyanın dörtbir yanından gelen IBM genel müdürleri Seraser'in ev sahipliği ile unutulmaz bir akşam yaşadılar. Memnuniyetlerini her halleriyle yansıtan IBM yöneticileri, gerek organizasyon firmaları Age tourism'e gerekse Seraser Fine Dining Restaurant yönetimine sonsuz teşekkürlerini sundular...

Kaleiçi'nde Saklı Lezzet - Zeyno Gürses (Posta)

Yemeğe olan ilgisini kurduğu iyiyemek.com adlı internet sitesi ile yemek ve içki kültürünü hayatının bir parçası haline getirmiş olanlarla paylaşan Zeyno Gürses, 08 Kasım 2009 tarihinde Posta gazetesindeki gastronomi köşesinde, Seraser Fine Dining Restaurant'ı ele alıyor. Restoranın sadece Antalya da değil, aynı zamanda Türkiyede de büyük yankı uyandıracağını okurlarıyla paylaşan Zeyno Hanım'ın yasızı şöyle;

Saat kulesini arkama alarak yürüyorum. Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusunu al-ak bayraklarına sarılarak özümseyen minik çocukların görüntüsünü Cumhuriyet Meydanı’nda zihnime kazıyarak... Dar sokakları takip ederek Kaleiçi’nin kapısını aralıyorum. Kimi metruk, kimi tekrar hayat bulmuş eski Antalya konakları, eteklerinde halı dokuyan, kuyum satan esnaf, araya sıkışmış sanat atölyeleri ve yüzlerce yılın dokusal anlatımı...Nedendir bilinmez, onca emek, onca masraf, onca heyecanlı vizyon sayesinde tekrar hayat bulan Kaleiçi halen yalnız, halen sahipsiz. Antalya halkının ta kendisi yüz vermiyor belli ki, bırakın üç kuruşa tatil yapmaktan başka bir şey düşünmeyen ucuz turistleri. Ama Kaleiçi her şeye rağmen güzelliğinden hiçbir şey kaybetmiyor, bekliyor sabırla gün ışığını.Güzellikler şaşırtıyorÖte yandan inanç ve öngörüye biraz da cengaverlik karıştığında Kaleiçi’nin kendisini bile şaşırtan girişimlerini göz ardı edemeyiz. Çünkü onlar sayesinde ‘başarı’ kanıtlanırsa, takipçileri de ışık görür, sahipsiz güzellikler yeniden yaşama kazandırılır. ‘Seraser’ kendisini sarmalayan ‘Tuvana’ ile işte bu yolun öncülerinden.Kaleiçi konaklarından birbirinin komşusu 6 konaktan oluşan butik otelin ismi Tuvana. Tuvana, her bir odası özenle dekore edilmiş, en ufak ayrıntısına kadar estetik ve uyum gözetilmiş, konukların huzur içinde doğayı hissetmeleri sağlanmış, tarihi dokunun çağdaşlık ile buluştuğu nefis bir tesis. Ancak beni kendimden geçiren asıl cennet mabedi altı konağın avlusunda bulunan, portakal ve mandalina ağaçları altında beyaz örtülü masaların yer aldığı ‘Seraser’ isimli elegan restoran.Seraser sadece Antalya’ya değil tüm ülkeye tatlı tatlı kafa tutmak üzere kapılarını açmış gibi. İsmini aldığı şık kumaş gibi renkleri ve dokusu ile insanı hemen sarıyor. Yemeklere sıra gelene kadar Seraser’in her bir köşesini keşfetmek gerek. Lakin sürprizler o köşelerde gizli. Bir köşede suların içinden çıkan minik heykelcik, diğer tarafta saçlarını yana atmış zeytin ağacı, iç köşede yaşayan bir piyano ve ışık oyunları ile büyülü bir ortama dönüşen Seraser... Hava kararmadan önce avlunun barında kokteyllerimizi yudumluyoruz. Vodka Martini’nin ayarı iyi, sadece içinde buzlar olmasa geleceği de iyi olacak. Yavaş yavaş mum ışıkları belirginleşiyor ve Akdeniz’in ılık esintisi ile masamıza yöneliyoruz. Menü tıpkı Seraser’in kendisi gibi sakin ve elegan. Tanıdık malzemeler ama tanımadık yorumlar hemen hissediliyor. Gastronomi profesyonelleri olan Dilistan ve David Shipman tarafından el verilmiş, sonra da almış başını gitmiş. Başlangıçlardan sübye dikkatimi çekiyor.Seraser’de müthiş lezzetlerBeyaz örtünün üzerinde karşılaştığımızda sübyenin görsel estetikten nasibini aldığını anlıyorum. Kırmızı biber sosu üzerine oturmuş sübye. Piparrade kimliğine yaraşır bir mizansen ile kendini gösteriyor. Eşliğinde Cote d’Aavanos yudumladığımız yumuşacık, taptaze sübyenin tadına doymak ne mümkün fakat bambaşka bir heyecan var yolda, o da ev yapımı fettucinili çıtır ördek! Kimseyi kıskandırmak için yazmıyorum bunları, fakat özel yemeklerin hakkını veren adresleri bulmanın çok zor olduğu bu günlerde iyisini anlatmak da bizlerin görevi diye düşünüyorum.Çıtır ördek fırından sonra kızararak bu hale gelmiş. Milföy kalınlığında kızarmış bir hamurun içine oturmuş, altındaki fettuciniye, portakal sosuna ulaşmayı bekliyor. Seraser sofrasında bizlere Tom Brosnahan eşlik ediyor. Kendisi uzun seneler Türkiye’de yaşamış, Türkiye aşığı bir araştırmacı. Hatta o kadar Türkiye aşığı ki ‘turkeytravel planner’ adında ülkemiz hakkında potansiyel ziyaretçilere bilgi veren bir web sitesi var. Kendisinin mükemmel Türkçe’si ile ülkemizdeki gastronomik gelişimler hakkında konuşuyoruz ve Seraser’i tatmaya devam ediyoruz.Artık tatlı yiyip, tatlı konuşacağımız en keyifli süreçteyiz. Tatlı menüsüne baktığımızda kafamız hayli karışıyor, çünkü birbirinden cazip gözüken 11 adet tatlı var seçebileceğimiz. Farklı seçimler yaparak birbirimizin tabağından otlanmaya karar veriyoruz. Ben bir Fransız klasiği olan Tart Tatin’den yana şansımı kullanıyorum.Tart Tatin geleneksel yöntemle hamur kısmı son anda pişmiş elmanın üzerine çevrilerek hazırlanmıştı. Mayhoş, yeşil elmanın biraz fazla kalın olan kabuğu dışında her şey olması gerektiği gibiydi. Üzerine oturtulan tarçınlı dondurma uygun olmasına uygundu ama Kaleiçi bölgesinin hemen sınırında olan ‘yanık dondurmacıyı’ düşünüp tarçının yerini almasını diledim.Yanımda diğer misafire sunulan ‘sultan kahvesi’ biraz kıskandırmadı dersem yalan olur. Türk kahvesi fincanında sunulan üzeri Türk kahvesi ile kaplı krem brule ve yanında eşlik eden trüf çikolataları tam sultanlara yaraşır bir seçimdi. Seraser’den ayrılmanın zorluğunu henüz tanışmamış olanlarla paylaşarak gidermeye çalışıyorum. Tıpkı kendi deyişleri gibi, “Seraser’in anıları bizden uzak kaldığınız anlarda sizi bu rayihayla kovalayacak.”...

Boğaziçi Üniversitesi Dergisi Seraser Fine Dining Restaurant'ı sayfalarına taşıdı...

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) tarafından her ay çıkartılan ve bütün Boğaziçi Üniversitesi mezunlarına gönderilen derginin camiadan haberler bölümünde bu ay Seraser Fine Dining Restaurant vardı. 2009 mezunlarından Özgür Tankut'un işletmeciliğini üstlendiği restoran, Türkiye çapında da adını duyurmaya devam ediyor.

Dergi, Seraser Restaurant'ı Boğaziçi camiasına şu sözlerler duyurdu:

BÜ İşletme Lisans mezunu olan Özgür Tankut 09’ Antalya’nın Kaleiçi bölgesinde, Seraser Fine Dining Restaurant’ı kurdu ve işletmenin yönetimini üstlendi. Dekorasyonundan, çatal bıçağına kadar ince bir titizlikle hazırlanan restoran, Antalya’nın da ilk Fine Dine restoranı olma özelliğini taşıyor. Yeditepe üniversitesi gastronomi mezunu şefler tarafından oluşturulan ekip, dünya mutfağının önde gelen tatlarını restoranın değerli misafirleri ile buluşturuyor. Pazartesi hariç her gün saat 12:00 ile 01:00 arası açık olan Seraser Fine Dining Restaurant’ da BÜMED üyeleri için %10 indirim uygulanıyor. Mekânın sloganı ise ilgi çekici; Zaman yaşayıp tükettiklerimizin en kıymetlisi… Öyle yaşayın ki “Tadı damağınızda kalsın”

Pendore Bağları' na Ziyaret

Yaz yerini sonbahara bırakırken üzüm bağlarının da "bozulma" vakti geldi.

Seraser Fine Dining Restaurant' ın işletme müdürü olarak davet edildiğim Pendore bağlarında çok keyifli bir bağbozumu dönemi yaşadık. Kavaklıdere müşteri ilişkileri yönetmeni Şule Durmaz Başaran eşliğinde ilk gün İzmir' e vardıktan sonra, kısa bir otobüs yolculuğu ile Manisa yakınlarındaki Kavaklıdere üretim tesislerine ve bağlarına ulaştık. Tesislerde şarap üretim aşamaları grupla paylaşıldıktan sonra, Kavaklıdere' nin bağ evindeki barbekü partisi ile güne devam ettik. Pendore bağlarında yetişen üzümlerle hazırlanan üst düzey şarapların tadımının yapıldığı gezinin devamında Sart harabeleri ve Artemis tapınağı ziyeret edildi.

Böyle keyifli bir organizasyonda Kavaklıdere ile birlikte olmak bizim için büyük bir mutluluktu. En yakın zamanda tekrar böyle keyifli bir grupla, böyle bir organizasyonda yer almak dileğiyle. Teşekkürler Kavaklıdere...

Kavaklıdere En Özel Şaraplarını Seraser Restaurant' ta Sunuyor...


Bir çok dünya şarabını kavında barındıran Seraser Fine Dining Restaurant, misafirlerine özel tatları sunma konusunda oldukça iddialı. Türk şarapları olarakta oldukça zengin bir listeye sahip olan Restaurant, Kavaklıdere ile yaptığı görüşmeler sonucunda, markanın en özel şaraplarını misafirleri ile buluşturuyor. Antalya' da sadece 3 noktada satılmaya başlanan Sauvignon Blanc' ın özel sunumu Cote des Avanos ve Syrah' ın Pendore' si ile farklılık yaratan Seraser, Antalyalılarla lezzet kalitesini yakalamaya devam ediyor.

Seraser Fine Dining Restaurant - Facebook Grubu

Seraser Restaurant, gerek sizleri daha yakından tanımak, gerekse özel hazırladığı programları sizlerle paylaşabilmek için artık Facebook' ta. Seraser Fine Dining Restaurant adlı Facebook grubuyla misafirleri ile internet ortamında buluşmayı hedefleyen ekip, sadece yemek kültürüyle değil, aynı zamanda sanal ortamda oluşturduğu sosyal alanla, klüp havasında bir işletme yaratmayı planlıyor.

Kaleiçi' nden Özel Tatlar - Adnan Şahin (Haber Türk)

Türkiye' nin tirajı en yüksek gazetelerinden biri olan Haber Türk, sayfalarında bugün Seraser Fine Dining Restaurant' a yer veriyor. Adnan Şahin, 10 Eylül 2009 tarihli Anadolu Mutfağı' nın Lezzetleri adlı köşesinde, Seraser Fine Dining Restaurant' ı, "Kaleiçi' nden Özel Tatlar" başlığı ile duyuruyor. Menüden bazı örneklerin tariflerini de okuyucuları ile paylaşan Adnan Şahin, yaratılan ambiansın kendisinde geçici bir hafıza kaybı yarattığını belirtiyor.


Adnan Şahin' in gözünden Seraser Restaurant;

Bal kavanozunu bilir misiniz? Kavanozun içindeki arılar dışarı çıkmaya, dışındaki arılar ise kavanozun içine girmeye çalışır. Antalya Kaleiçi' ni hep bu bakış açısı ile düşündüm.

Kaleiçi' ndeki esnaf ve işletmeciler, yıllarca çile çekti. Deniz ve kumla öncelikli turizm algısı yaratılan Antalya' da muhteşem Kaleiçi aradığını hiç bulmasa da, bazı işletmeler Antalya' daki mevcut yiyecek-içecek kültüründen farklı yaklaşımlarla varlıklarını sürdürdü. Bugün sizlere bunlardan birinden, Osmanlı mimarisinin tüm incelikleri kullanılarak restore edilen 6 konaktan oluşan Tuvana Hotel' den söz etmek istiyorum.


Bugüne dek uluslararası medyada birçok habere konu olan bu otel, son olarak "Conde Nast Traveler" adlı dergi tarafından Antalya' da kalınacak en iyi yer seçildi. Ayrıca, Akdeniz Basın Vakfı tarafından Akdeniz' deki En İyi Butik Otel Ödülü'yle taçlandırıldı. Otel, tropikal bir bahçede narenciye ağaçlarının altında kurulan sofraları ve Osmanlı döneminin büyülü yapısından taşıdığı izlerle, bende geçici bir hafıza kaybı yarattı.

Otelin işletmecileri, global krize ve Antalya' nın dar sahalara ve lezzetlere sıkışmış yeme içme alışkanlıklarına inat, bir gurme restoran kıvamında olan "Seraser Fine Dining" adlı mekanı, şehre kazandırmış. Restoranı, ödüllü şef David Shipman' ın ve Türk gastronomi dünyasına değerli eserler kazandırmış ekmek ustası Dilistan Shipman' ın mönüleriyle zenginleştirmişler. En önemlisi; Türk Mutfağı' na ait pişirme teknikleri kullanılarak yepyeni ve çok özel tatlar elde etmişler.

Bu güzel restoran, mistik hikayelerle dolu Kaleiçi' ne gelen ziyaretçilere, farklı lezzetlerle tanışma fırsatını verecek ve Kaleiçi' ni hafızalarına kazımalarını sağlayacak. Antalya' da yaşayanlar ise,böyle özel bir mekana sahip oldukları için gururlanmalılar.

Ben, kimseye haber vermeden gittiğim restoranın yemeklerini çok beğendim. Üşenmedim, tuvaletleri de özellikle inceledim. Hijyen kurallarına da özen gösterildiğini görünce, kendimi daha iyi hissettim. Bugünlerde ya da bayramda yolu Antalya' ya düşeceklere, mutlaka bu mekana uğramalarını öneririm.




BBC' den Seraser Çıkarması

BBC Televizyonunda yayınlanılmak üzere Ekim'de çekimlerine başlanılacak "Go Ahead" programının muhabirleri Seraser Restaurant' ı ve Tuvana Hotel' i ziyaret etti. Çok güzel bir öğlen yemeğinin ardından, keyifli bir sohbetle güne devam edilirken, Kaleiçi bölgesi' nin tanıtımı için yapılacak bu projenin temelleri atıldı. Ekim' de çekimler için Türkiye' ye gelecek olan ekip, Tuvana Hotel' de kalmaktan büyük bir mutluluk duyacaklarının belirtip, tanıtımda Tuvana Hotel ve Seraser Restaurant için özel bir bölüm düşündüklerinin altını çizdiler.

Seraser Restaurant'ın Mönüleri David Shipman'ın Eseri

Seraser Restaurant' ın mönüsünde dünya mutfağından çeşitli örnekler, Türk mutfağından esinlenilerek sunuluyor. Milföylerin, çikolataların, dondurmaların ve sosların ev yapımı olarak sunulduğu Seraser Restaurant mönüsü, dünyaca ünlü ödüllü şef David Shipman tarafından hazırlandı. Yeditepe Üniversitesi gastronomi bölümü kurucularından olan David Shipman'ın gerek uzmanlığını gerekse yaratıcılığını bu mönüye detaylı bir şekilde yansıtması, misafirlerimize bir gurme şöleni sumak için bize olanak sağladı.

"Ekmek Bir Tutkudur" - Dilistan Shipman


"Ekmek Bir Tutkudur" ve "Küçük Tabaklar Büyük Tatlar" kitaplarının ünlü yazarı Dilistan Shipman bu sefer de Seraser Fine Dining Restaurant için kolları sıvadı. Seraser Restaurant'ın ekmeklerinde büyük emeği olan Dilistan Shipman, hazırladığı birbirinden lezzetli ekmek çeşitleri ile misafirlerini etkilemeye devam ediyor.

Seraser Restaurant Food & Travel' da...


Seraser Fine Dining Restaurant basında fırtına gibi esmeye devam ediyor. Yemek ve gezi konusunu bünyesinde uzman bir şekilde harmanlayıp, gurme seçenekleriyle tatilcileri yönlendirme konusunda çok önemli bir yere sahip olan Food & Travel dergisi, eylül sayısında Seraser Restaurant'ı sayfalarına taşıyor.


Food & Travel' da çıkan haber şu şekilde;



Adını kaftanlarda kullanılan altın ve gümüş sırma işlemeli bir kumaş türünden alan Seraser, Antalya Kaleiçi'nde altı konaktan oluşan Tuvana Hotel'in De Luxe konağının avlusunda yer alıyor. Menüsünü Executive Şef David Shipman ile Ekmek Bir Turkudur ve Küçük Tabaklar Büyük Tatlar kitaplarının yazarı Dilistan Shipman'ın hazırladığı restoranda dünya mutfaklarından örnekler tadılabiliyor. Beef wellington (ev yapımı milföy hamuruna sarılı bonfile) ve moules mariniere (Fransız Provans usulü beyaz şarapla pişirilmiş midye) en dikkat çekici yemekler. Mutfak ekibi, İstanbul Yeditepe Üniversitesi Gastronomi bölümü mezunlarından olulan restoranda sunulan tüm ekmekler, çikolatalar, dondurmalar, pasta ve milföyler ev yapımı. Etler de kuru dinlendirmekuru dinlendirme yöntemiyle bekletildikten sonra hazırlanıyor. Ayrıca yemeğinize haftada birkaç kez piyano eşliğinde canlı müzik performansı eşlik ediyor. Saat 12.00'den gece yarısına kadar açık restoran, pazartesi günleri hizmet vermiyor. Restoranda ana yemek, tatlı ve iki kadeh şarap için ödeyeceğiniz ortalam fiyat kişi başı 95 TL.


Food & Travel, Eylül

Seraser Restauranttaki Başarının Sırrı


Seraser Restaurant daha yeni açılmış olmasına rağmen, aldığı övgüler gün geçtikçe daha çok artıyor. Yarattığı ambians ve kaliteli atmosferle, Antalyalılar arasında konuşulmaya başlayan Seraser Restaurant, çok yakında da Türkiye çapında adından söz ettireceğe benziyor. Yönetim ve mutfak ekibinin uyumlu çalışmaları, Seraser Restauranttaki başarının sırrı olarak görülüyor. Misafirlerine en güzeli sunmayı hedefleyen ekip, çok yakında istedikleri hedefe ulaşacaklarından oldukça emin.

Antalya Ekspress - "Seraser Restaurant Antalya'ya değer kazandırdı"


22 Ağustos'ta ziyaretimize gelen Antalya Ekspress gazetesi yöneticileri, 25 Ağustos 2009'da Antalya Tuvana Hotel'e, gazetenin iş dünyası bölümünde tam bir sayfa ayırdılar. Tankut Turizm Ticaret Ltd. Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Tankut ile yapılan söyleşiyi, okurlarıyla paylaşan Ekspress gazetesi Seraser Restaurant'ı Antalya turizmine olan bir katkı olarak lanse etti. Aziz Tankut Seraser Restaurant ile ilgili "Yıllardır hayalini kurduğum çok özel bir projeydi. Hizmete sunmaktan da Antalya adına övünç duyuyorum. Seraser, kapalı ve açık olmak üzere iki alandan oluşuyor. Kapalı alan 60 misafiri, açık alan ise 80 misafiri ağırlıyor. Mönüler, 7 tepe Üniversitesi Gastronomi Bölümü Öğretim Üyesi David Shipman tarafından hazırlanıyor ve Dünya Mutfağından örnekler sunuluyor" dedi.


Türkiye' de Bir İlk - Rakı Kokteylleri


Seraser Restaurant misafirlerini yeni tatlarla buluşturmaya devam ediyor. Geleneksel içkimiz rakıyı, farklı aromalar ve uyumlu içkilerle ilişkilendiren Seraser Restaurant ekibi, Türkiye' de bir ilki gerçekleştirerek 10 farklı rakı kokteyli hazırladı. Baileysden roma, köpüklü şaraptan whiskeye kadar bir çok içkiyle uyumu sağlanan, çeşitli şurup ve taze meyve suları ile geliştirilen bu özel lezzetler, Seraser Restaurant misafirleri ile buluştuğu ilk günden beri büyük bir ilgi ile karşılaştı.

Seraser Restaurant Etlerini Ankara'dan getirtiyor...


Seraser restaurant en iyisine ulaşma konusunda iddialı... Misafirlerine, Antalya'da başka hiç bir yerde yaşayamacakları bir tecrübe sunmak için kolları sıvayan Seraser Restaurant ekibi, et konusundaki çözümü Ankara'da buldu. Etleri "dry-ageing" sitemi ile 28 gün özel dolaplarda iklim koşulları sabit tutularak dinlendirilen Seraser Restaurant, bu konuda da farklılığı ile misafirlerini oldukça şaşırtıyor.
İşletme müdürümüz Özgür Tankut konuyla ilgili olarak şunları söyledi;
Antalya'daki bütün kasapları denedikten sonra, istediğimiz seviyeye ulaşamadığımızı gördük ve konuyu geliştirmek için Amerika'dan geitirilen "dry-ageing" siteminden, Seraser Restaurant olarak yararlanmaya karar verdik. Etin tat ve dokusundaki farklılığı yakalayarak Antalya'da bir ilke daha imza atmaktan dolayı mutluyuz.

Fotoğraf Sihirbazı Seraser Restaurant'da

Seraser Fine Dining Restaurant mükemmeli yakalamak için konusunda uzman kişilerle çalışmaya devam ediyor. Dünyaca ünlü Belçikalı "Fine Art" fotoğraf sanatçısı Luc Selvais, Seraser Restaurant'ın görsel çalışmaları için davetimizi kabul ederek, Antalya'ya geldi. 2 gün boyunca çok yoğun bir şekilde çekimlere devam eden Luc Selvais, profesyonel çalışma tarzı ve yaratıcılığı ile herkezi kendine hayran bıraktı.

Luc Selvais - http://www.selvais.com/

Ömür Gedik - Altın Portakal Film Festivali Etkinlikleri

42. Antalya Altın Portakal Film Festivali için hazırlıklar son sürat devam ediyor. Vecdi Sayar yönetiminde olan festivalde bu sene sanata olan ilginin ve verilen değerin önceki senelere oranla çok daha yoğun olduğu kesin. Ömür Gedik'in de 20.08.2009 tarihli "Festival gibisin,katılmak istiyorum" başlıklı yazısında belirttiği gibi, Seraser Restaurant bünyesinde yapılacak olan şarap tatma gecesi de bu seneki festivalin yeniliklerinden. Seraser Restaurant ekibi olarak, Wine Country Film Festivali başkanı Steven Ashton ve ekibini, şarap severlerle buluşturacağımız günün çalışmalarına son sürat devam ediyoruz.

Ömür Gedik (Hürriyet Gazetesi) - http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/12311435.asp?yazarid=119

Büyük Hayaller Bir İlki Getirdi...


İşletme müdürümüz Özgür Tankut, foodinlife.com.tr' ye kendi ağzından vizyonunu ve yapacaklarını anlattı. Demecinde Antalyalıların alışkanlıklarına, bu konuyla ilgili neler yapabileceklerine ve hedeflerine değinen Özgür Tankut, başarının çok yakın olduğundan oldukça emin.

Food in Life - http://www.foodinlife.com.tr/phoe2.php?i=4609

Seraser Restaurant Star Gazetesi'nde...


Brownie içindeki yoğun çikolata nedeniyle kış tatlısı olarak bilinse de sıcak günlerde bir top dondurma eşliğinde tadına doyum olmuyor. Seraser Restaurant'da ev yapımı çikolata ve dondurma ile hazırlanan bu özel tatlı, star gazetesinin de gözünden kaçmamış. Bu konuda Türkiye'de verilen referanslar arasında bulunmak bizim için büyük bir gurur...

Food in Life - Seraser Restaurant



Tuvana Otel bünyesinde, menüsünden dekorasyonuna, sofrasında kullanılacak peçetesinden tabak-çatalına kadar bir nakış işlercesine özenle ve titizlikle üzerinde çalışılan SERASER fine-dining restaurant, kapılarını misafirlerine açtığında Antalya’da bir ilk olacağı konusunda iddialı. Çok yakında misafirlerini kabul etmeye başlayacak olan restaurantın kulağa çok hoş gelen “Seraser” ismi, çözgüsünde ipek, atkısında altın alaşımlı gümüş veya doğrudan doğruya gümüş tel kullanılarak dokunan kumaş anlamına geliyor. Adı gibi özenle işlenen genel konsept içinde menü çok büyük titizlikle, David ve Dilistan Shipman’ın danışmanlığı altında hazırlandı.

Menüsünde çeşitliliğe ve kaliteye önem verilen SERASER Restaurant’ın yemeklerinde kullandıkları her bir malzeme, bu konuda eğitim almış exucutive şef Gökhan Çatmaz ve beraberindeki ekip tarafından üretiliyor ve hammaddeleri kendi elleriyle titizlikle seçip satın alıyorlar. Felsefelerinin “müşteriye hizmet etmek değil, misafir ağırlamak” olduğunu söyleyen Seraser Restaurant ve Tuvana Otel'in sahibi Aziz Tankut, hayal ettikleri restaurantı oluşturmaya çalıştıklarını belirtiyorlar. Aziz Tankut; Tuvana Otel genel müdürü Nermin Sümer, Seraser Restaurant yöneticisi Özgür Tankut ve kalifiye elemanlarından oluşan ekipleriyle birlikte misafirlerine hoş vakitler geçirtmek ve ayrıcalıklı lezzetler sunmak için hazır olduklarını vurguluyorlar.

Food in Life - http://www.foodinlife.com.tr/phoe2.php?i=4535
 
> Add to Technorati Favorites